Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde, 6 Şubat Pazartesi günü sadece 9 saat ortasında meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki yıkıcı depremin ardından kentte yıkılan binaların yıkım çalışmaları devam ediyor.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremin ardından sokaklar sessizliğe büründü.
Hakikat şehirdeki diğer illere göç başladı.
Geri kalanların hayatlarını devam ettirebilmeleri için çadır ve konteyner yaşam alanları kurulmaya çalışılıyor.
Kentte hayatın devam ettiğini simgeleyen sesler bakırcılardan geldi.
Şimdilik deprem sonrası hayatın devam ettiğine dair sesler bakırcılar tarafından yapılıyor.
9 yaşındaki torununu kaybetti
9 yaşındaki torununu depremde kaybeden 60 yaşındaki Hasan Fedakar, depremin ardından yıllardır sürdürdüğü bakırcılık mesleğine geri döndü.
Yaşadığı sokaktaki birçok binanın hasar görüp yıkılmasına rağmen hayatın devam ettiğini söyleyen bakırcı Hasan Fedakar’ın sesleri sokaktaki sessizliği bozdu.
“Yaşayanların işi bitmez, mücadele devam eder”
Hasan Fedakar, torunu için acı çekerken yaşam mücadelesine nasıl sımsıkı sarıldığını şu sözlerle anlatıyor:
Allah’ın izniyle ölüm bana yabancı değil. Dürüst yaşamazsak kaderimiz bellidir. Önemli olan toplum olarak daha iyi ve daha güçlü olmamızdır. Yoksa kim ölmeyecek, geriye kim kalacak? Çok zenginler öldü, çok fakirler öldü, bu dünyada kim kaldı? O gece uyanıktım, dua etmiştim. Deprem anında tövbe ettim, elimden başka bir şey gelmiyordu. Evimde yalnızdım, kızımın evine gittim. Karanlıktı. Yaşadığı yer biraz harabeydi. Gittim ve ev yıkıldı. Ondan sonra diğer kızıma gittim. Aile arabasına bindiler. Onlara ‘Büyük kızım Esra’nın evi yıkılmış’ dedim. Damat uyandı. Üzerine hafif bir sütun düştü. Kızım da 3 katlı binanın en alt katında yaşıyordu. Kocasıyla dipte. Burada insanların başı belaya girecek dedim. Allah’ın izniyle sabah bir iş makinesi bulduk. Operatör geldi. 35 saat sonra kızımı enkazın altından çıkardık. 9 yaşındaki torunum vefat etti. Kızımla birlikte 3 yaşındaki kızını dışarı çıkarabildik. Bir nevi unutmamı sağlıyor. Bu dünyada yaşayacaksak, yaşamaya devam etmeliyiz. Beyin sarsıntısı oldu diye duracak mıyız? Biz ölürsek dünyada bizim işimiz biter ama yaşayan insanın işi bitmez, çalışmaya devam eder.
İçindeki acıyı bastırır
Fedakâr, çıkardığı seslerle şehre hayat katarken, kendi deyimiyle torunlarının acısını bu şekilde bastırmaya çalışır.
